Devlet memuruna iftira atmanın cezası ve bu aşamada ne gibi yaptırımların uygulandığını en ince ayrıntısına kadar yazımızda öğrenebilirsiniz. Detaylar burada!

Devlet memuruna iftira atmanın cezası incelemeye alındığı zaman memurun itibarının korunması için çok büyük oranda çaba sarf edildiğini beyan etmek lazımdır. Kişilerin haklarının ve hürriyetlerinin korunması sırasında aynı zamanda itibarlarının da korumaya alınması için yoğun bir çaba sarf edilmektedir. Devlet memurlarına atılan iftiraların farklı gerekçeleri olabilir. Bunların başında yapılan işlemlerin kendi menfaatlerine aykırı olduğunu düşünen kişilerin süreci yavaşlatmak ve memuru de görevinden alı koymak adına bu tür bazı iftiralar atabildiği görülmektedir. Kanunlarda gerekli olan tüm önlemler alınmıştır. Dava açmanız durumunda devletin çalıştığı alandaki temsilcisi olan memurların itibarının korunması adına harekete geçilecektir.

İftira Suçu ve Açılacak Karşı Davanın Detayları

Devlet memuruna iftira atmanın cezası üzerinden inceleme yapılırken aynı zamanda açılacak olan karşı davanın detayları hakkında da bilgi sahibi olmanız gerekiyor.

• Bir memura karşı atılı suçun gerçeği yansıtmadığı ve iftira niteliği taşıdığı fark edildiği anda karşı dava açma hakkı doğmaktadır.
• Memurun itibarının karalanmasının önüne geçebilmek için bu aşanda büyük oranda çaba sarf edilmektedir.
• Eğer merkez teşkilatta memursanız, merkezin en kıdemli amiri bu davanın açılması için ön ayak olacaktır. Taşrada görev yapan kişilerin ise valiler memura isnatta bulunan kişiler hakkında karşı dava açma hakkını saklı tutmaktadır.

Devlet memuruna iftira atmanın cezası caydırıcı seçenekler arasında yerini almaktadır. Davanın detaylarına dair yapılan incelemelerde özellikle isnat edilen durumun görevden memuru alıkoyması durumunda ayrıca bir manevi tazminat – maddi tazminat davasının da şekillendirilebileceğini ifade etmek gerekmektedir.

Devlet Memuruna İftira Suçunun Cezası Nedir?

Devlet memuruna iftira atmanın cezası; Cezanın kesinleşmesi durumunda 3 aydan 2 yıla kadar uzayan bir hapis sürecine karar verilebilmektedir. Tabi ki gelen indirimler ve aflar ile bunun para cezasına dönüştürülmesi de söz konusu olabilmektedir. Fakat davanın içeriğine göre para cezasına dönüştürülmesinin önünün kesilmesi de mümkündür. Para cezasına dönüştürülmesinin önünün kesilmesi için ayrıca bir hüküm verilmesi gerekmektedir. İftiranın niteliğine ve hangi art niyetler taşıdığına göre dava içeriğinde değişimler de söz konusu olabilmektedir.

Hakaret suçu kapsamında incelendiği zaman sivil vatandaşlara karşı uygulanması durumunda ve kamu personeline uygulanması halinde farklı yaptırımlar içerdiğini de ifade etmek gerekir. Örneğin kamu personeline hakaret suçunun cezasının 1 seneden daha az olması mümkün değildir. Kanuna koyulan bu tür özel ifadeler ile personelin korunmasına büyük çaba sarf edilmektedir. Kamu görevlilerinin hem merkezde hem de taşrada devletin iradesinin ve gücünün bir temsilcisi olduğu mantığı üzerinden bu cezalar ağırlaştırılmaktadır.

Tabi ki vatandaşın da bu konuda ortaya koymuş olduğu isnatların doğru olması halinde memurun cezalandırılmasından kaçınılmamaktadır. Memurun gerekli olan cezalara tabi tutulması için kurum içi disiplin yönetmelikleri mevcuttur. Memurların amirleri tarafından yapılan incelemelerde de en ufak bir uyumsuzluğu fark edildiği zaman bu cezalandırma mekanizması hayata geçmeye başlayacaktır.

Devlet Memuruna İftira Atmanın Cezası; Neden Davayı Memur Değil de Amir Açıyor?

Devlet memuruna iftira atmanın cezası; Merkezde en kıdemli amir, taşrada valinin dava açmak ile yükümlü olmasının ana nedeni iftirada bulunan kişiler ile memurun direkt olarak karşı karşıya bırakılmasının engellenmesidir. Her bakımdan inceleme yapıldığı zaman kişilerin itibarları korunurken bir diğer yandan da daha büyük sorunların ortaya çıkmasının engellenmesi için büyük çaba sarf edildiği görülmektedir. Memurların hakları korunurken aynı zamanda tarafların karşı karşıya gelmesi sonucunda gergin bir ortamın ortaya çıkmasının engellenmesi de en büyük öneme sahip olan seçenekler arasında kendini göstermektedir.

Durumun bir de manevi boyutu vardır. Kendine atılı olan suçtan ve iftiradan dolayı elem ve üzüntü içerisine girmiş olan memurun durumun manevi boyutunun tazmin edilmesini isteme hakkı da vardır. Bu şekilde prosedürler ile memur koruma altına alınarak ve caydırıcı cezalar koyularak kendi aleyhlerinde işlem yapmak zorunda olan memurlar hakkında iftira atmanın önüne geçilmesi için çaba sarf edilmektedir. Davaların açılış sürecinden takip sürecine kadar sadece alanında başarılı olan avukatlar ile işlem gerçekleştirilmesi sürece büyük katkı sunacaktır. Amirlerin açmış olduğu davalardan sonuç alınmaması durumunda ya da herhangi bir dava açılmaması durumunda kendi arzunuz ile karşı dava açabilirsiniz.

İftira Davalarında Konunun Uzmanı Olan Avukatlar ile İş Birliği Kurun!

Devlet memuruna iftira atmanın cezası incelemeye alınırken iftiraya maruz kalan kişinin özellikle gerekli cezanın verilmediğini fark etmesi durumunda, avukatlar ile itiraz davası açması mümkündür. İtiraz davası istinaf şeklinde ya da yeni bir dava şeklinde açılabilir. Size atılan iftiranın sonucunda karşı tarafa takipsizlik ya da beraat verilmesi durumunda tabi ki buna itiraz hakkınız bulunuyor.

Süreç içerisinde sadece konunun uzmanı olan ve tecrübeli isimler ile iletişim kurmanız büyük bir önem arz etmektedir. Bu aşamada daha öncesinde almış olduğu olumlu dava sonuçlarını paylaşan avukatlardan destek almak sürecin olumlu etkilenmesi adına büyük bir önem arz ediyor.